Kıskançlık, kişinin sevdiği birini, sahip olduğunu düşündüğü ilgiyi ya da konumu kaybetme korkusuyla ortaya çıkan doğal bir duygudur. Ancak bu duygu yoğunlaştığında, kişinin kendisine ve ilişkilerine zarar vermeye başladığında bir kıskançlık problemi haline gelir.
Romantik ilişkilerde, kardeşlik bağlarında, arkadaşlıklarda veya iş yaşamında kıskançlık duygusu yaşanabilir. Aşırı kıskançlık bireyin özgüvenini zedelerken, karşısındaki kişiye güvensizlik ve baskı yaratabilir.
Kıskançlık problemleri, yalnızca duygusal değil aynı zamanda davranışsal düzeyde de kendini gösterir. Yaygın belirtiler şunlardır:
Sürekli karşı tarafı takip etme ya da sorgulama isteği
Aşırı sahiplenici ve denetleyici davranışlar
Karşılaştırmalar ve değersizlik hissi
Öfke, kırgınlık veya içe kapanma atakları
Sevilmediğini ya da önemsenmediğini düşünme
Sosyal ortamlardan uzaklaştırma eğilimi (arkadaşları, hobiler vb.)
Başkasının başarı ya da mutluluğuyla baş edememe
Romantik ilişkilerde aldatılma korkusunun baskın hale gelmesi
Kıskançlık problemi çoğu zaman yüzeydeki bir durum gibi görünse de altında derin duygusal yaralar yer alabilir. En sık karşılaşılan nedenler şunlardır:
Düşük benlik saygısı ve özgüven eksikliği
Geçmişte yaşanan aldatılma, ihmal ya da terk edilme deneyimleri
Güvensiz bağlanma stilleri (özellikle çocuklukta gelişen)
Aile içinde kıyaslanma veya değersiz hissettirilme
Mükemmeliyetçilik ve kontrol ihtiyacı
İlişkideki iletişim problemleri ve sınır ihlalleri
Kişilik özellikleri (bağımlı kişilik, narsistik eğilimler vb.)
Kıskançlıkla sağlıklı şekilde baş edebilmek, bireyin duygusal farkındalığını ve içsel güvenini artırmasıyla mümkündür. Aşağıdaki yollar sürece katkı sağlar:
Duygunun farkına varmak ve bastırmak yerine tanımak
Gerçekçi düşünce biçimlerini geliştirmek
Kıyaslama alışkanlığını fark etmek ve azaltmak
İletişimi açık ve suçlamadan kurmak
Özgüveni destekleyecek kişisel hedefler belirlemek
İlişkide sağlıklı sınırlar oluşturmak
Geçmişten gelen kırılmaları ve güvensizlikleri fark edip çalışmak
Gerekirse profesyonel yardım almak
Yoğun kıskançlık duygusu kişisel gelişimi ve ilişkileri olumsuz etkileyebileceği için terapi bu süreçte oldukça etkili olur. Terapi sürecinde:
Kıskançlık duygusunun altında yatan nedenler keşfedilir
Öz değer algısı ve özgüven çalışmaları yapılır
Sağlıklı iletişim ve sınır koyma becerileri kazandırılır
Düşünce kalıpları yeniden yapılandırılır
Gerekirse geçmiş ilişkilerden gelen duygusal izler iyileştirilir
Terapi sayesinde birey hem kendisiyle hem ilişkileriyle daha güvenli ve sağlıklı bir bağ kurar.
İzan Psikoloji olarak, kıskançlık duygusunun altında yatan gerçek ihtiyaçları ve kırılganlıkları birlikte anlamayı hedefliyoruz.
Kıskançlık problemini yargılamadan, duygu temelli bir yaklaşımla ele alıyoruz
Özgüveninizi ve ilişki içi iletişiminizi güçlendirmek için özel terapi planları sunuyoruz
Hem bireysel hem çift terapileriyle ilişkilerde güveni yeniden inşa etmenizi destekliyoruz
Unutmayın: kıskançlık bir zayıflık değil, yön verilebilecek bir duygudur. Bu duyguyu sağlıklı hale getirmek için yanınızdayız.
Adres:
Caferağa Mahallesi, Şair Nefi Sokak, Kozlar Apartmanı No:24 Daire:6, 34710 Kadıköy / İstanbul
Telefon:
+90 216 450 4020
E-posta:
merhaba@izanpsikoloji.com
Hayır. Kıskançlık, doğru yönetildiğinde kişinin değer verdiği ilişkileri koruma isteğini gösteren doğal bir duygudur. Ancak yoğunlaştığında ve kontrolsüzce davranışlara yansıdığında hem kişiye hem çevresine zarar verebilir.
Kıskançlık bir hastalık değil, insani bir duygudur. Ancak kıskançlık yoğunlaştığında, takıntıya ya da saldırganlığa dönüştüğünde, profesyonel destek gerektiren psikolojik bir probleme dönüşebilir.
Hayır. Kıskançlık hem kadınlarda hem erkeklerde görülür. Toplumsal roller ve ifade biçimleri farklılık gösterebilir; ancak bu duygu cinsiyetle sınırlı değildir.
Evet. Kıskançlık öğrenilmiş bir duygu tepkisidir ve terapiyle bu tepkiler dönüştürülebilir. Duyguların kökenine inmek, düşünce kalıplarını değiştirmek ve özgüveni artırmak bu sürecin temel adımlarıdır.
Sınırlarınızı net ve açık şekilde ifade etmek önemlidir. Sağlıklı bir ilişkide güven esastır. Karşı taraf sizi denetliyor, izliyor, baskı kuruyorsa bu davranışların normalleştirilmemesi ve gerekirse çift terapisi düşünülmesi faydalı olabilir.
Çoğu zaman evet. Çocuklukta yaşanan ihmal, kıyaslanma, sevilmeme korkusu ya da terk edilme gibi deneyimler yetişkinlikte kıskançlık tepkilerini tetikleyebilir.
Kardeş kıskançlığı çocukluk döneminde doğal karşılanır. Ancak kıskançlık yoğunsa, davranış problemlerine neden oluyorsa veya kardeş ilişkisinde ciddi gerginlikler yaşanıyorsa çocuk ve aile terapisi önerilir.
İçtenlikle, bilimsel temelde.
Kadıköy’de yer alan merkezimizde, her bireyin ihtiyacına özel yapılandırılmış psikolojik destek sunuyoruz.