Sosyal fobi, bireyin sosyal ortamlarda yargılanmaktan, eleştirilmekten ya da küçük düşmekten yoğun şekilde korktuğu ve bu durumların kaygı yarattığı bir anksiyete bozukluğudur. Kişi, başkalarının önünde konuşmak, yemek yemek, soru sormak ya da tanımadığı kişilerle iletişim kurmak gibi gündelik sosyal etkileşimlerden kaçınabilir.
Sosyal fobi sadece utangaçlık değildir; kişinin yaşam kalitesini düşürecek düzeyde yoğun stres ve kaçınmalarla karakterizedir.
Sosyal fobi, hem zihinsel hem fiziksel belirtilerle kendini gösterebilir. En sık rastlanan belirtiler şunlardır:
Toplum içinde konuşurken veya bir şey yaparken yoğun kaygı
Başkalarının yanında hata yapma korkusu
Yüz kızarması, terleme, titreme
Göz teması kuramama, donakalma
Kalp çarpıntısı, mide ağrısı, ağız kuruluğu
Sosyal ortamlardan kaçınma ya da bu ortamlarda aşırı rahatsızlık duyma
Toplantı, sunum, sınav, tanışma gibi durumlardan kaçınma eğilimi
Eleştirilme ya da dışlanma korkusuyla içe kapanma
Sosyal fobi, genetik yatkınlık ve yaşam deneyimlerinin birleşimiyle ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler:
Ailede sosyal kaygı öyküsü
Çocuklukta alay edilme, küçük düşürülme ya da eleştirilmeye maruz kalma
Aşırı korumacı veya cezalandırıcı ebeveyn tutumları
Mükemmeliyetçilik ve hata yapma korkusu
Erken yaşta yaşanan başarısızlık ya da sosyal travmalar
Düşük benlik saygısı ve yoğun öz-eleştiri
Sosyal fobiyle baş etmek zaman alabilir, ancak mümkündür. Aşağıdaki stratejiler kaygıyı azaltmada yardımcı olabilir:
Düşünce – duygu – davranış farkındalığı geliştirmek
Korkulan sosyal ortamlara küçük adımlarla maruz kalmak
Olumsuz otomatik düşünceleri tanıyıp yeniden yapılandırmak
Nefes ve gevşeme teknikleriyle bedeni rahatlatmak
Göz temasını, ses tonunu ve beden dilini geliştirme çalışmaları
Gerçekçi beklentiler oluşturmak ve hata yapmaya izin vermek
Kendini sürekli değerlendirmek yerine anda kalma becerisi geliştirmek
Bu yöntemlerin en etkili hali ise terapi süreciyle öğrenilir ve uygulanır.
Sosyal fobinin en etkili tedavi yöntemlerinden biri bilişsel davranışçı terapi (BDT)’dir. Terapi sürecinde:
Korkulan sosyal durumlar belirlenir
Olumsuz düşünceler sorgulanır ve yerine işlevsel düşünceler konur
Kademeli maruz bırakma çalışmaları yapılır
Beden tepkileriyle başa çıkma becerileri öğretilir
Öz güven ve iletişim becerileri desteklenir
Bazı durumlarda psikiyatrist desteğiyle ilaç tedavisi de sürece eşlik edebilir. Terapi sayesinde birey sosyal ortamlarda daha rahat, özgür ve kendinden emin hale gelir.
İzan Psikoloji olarak, sosyal fobi nedeniyle günlük yaşamda zorluk yaşayan bireylere özel destek sunuyoruz.
Kişiye özel hazırlanan terapi planlarıyla sosyal ortamlara adım adım uyum sağlıyoruz
Bilişsel davranışçı yaklaşımla öz güveninizi ve iletişim becerilerinizi geliştiriyoruz
Utanma, sıkılma, çekinme gibi duygularla başa çıkmayı öğretiyoruz
Daha rahat iletişim kurmak, kendinizi daha iyi ifade edebilmek ve sosyal hayata katılmak için uzman ekibimizle yanınızdayız.
Adres:
Caferağa Mahallesi, Şair Nefi Sokak, Kozlar Apartmanı No:24 Daire:6, 34710 Kadıköy / İstanbul
Telefon:
+90 216 450 4020
E-posta:
merhaba@izanpsikoloji.com
Utangaçlık hafif bir sosyal çekingenlik halidir ve günlük yaşamı ciddi şekilde etkilemeyebilir. Sosyal fobi ise kişinin sosyal ortamlardan kaçınmasına, yoğun kaygı yaşamasına ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olan klinik bir durumdur.
Evet. Doğru terapi yöntemi ve düzenli çalışmalarla sosyal fobi büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Birçok birey terapi sürecinde sosyal ortamlarda daha rahat hisseder hale gelir.
Toplum içinde konuşurken, bir şey yaparken ya da tanımadığınız insanlarla iletişim kurarken yoğun bir kaygı, kaçınma isteği ya da fiziksel belirtiler (terleme, titreme, kalp çarpıntısı) yaşıyorsanız sosyal fobi yaşıyor olabilirsiniz.
Sosyal fobinin nedeni tek bir faktör değildir. Genetik yatkınlık, çocuklukta yaşanan travmalar, alay edilme, küçük düşürülme deneyimleri, düşük öz güven ve aşırı eleştirel düşünce biçimleri gibi birçok etken etkili olabilir.
Her vakada ilaç gerekli değildir. Hafif ve orta düzey sosyal fobide terapi tek başına yeterli olabilir. Ancak yoğun vakalarda psikiyatrist önerisiyle ilaç tedavisi sürece destek olarak eklenebilir.
Hayır. Sosyal fobi; kalabalıkta yemek yeme, birine soru sorma, tanışma, göz teması kurma, sınava girme gibi birçok sosyal durumda ortaya çıkabilir. Yani yalnızca sunum yapmakla sınırlı değildir.
Zaman zaman belirtiler azalsa da, genellikle sosyal fobi kendi kendine tamamen geçmez. Kaçınma davranışları zamanla fobiyi pekiştirir. Bu yüzden profesyonel destek almak kalıcı çözümler için önemlidir.
İçtenlikle, bilimsel temelde.
Kadıköy’de yer alan merkezimizde, her bireyin ihtiyacına özel yapılandırılmış psikolojik destek sunuyoruz.